https://islamansiklopedisi.org.tr/beyza
Yokluk karanlığı ile varlık aydınlığı arasındaki ilk çizgi ve yaratıklar âleminin ufkunda beliren ilk varlık akl-ı evveldir. Bundan dolayı bazı mutasavvıflar mutlak gayb ve mâsivânın yok olma halini amâ ve zulmet, eşyanın var olma halini de Arapça’da beyaz anlamına gelen beyzâ veya nur terimleriyle ifade ederler.
Cürcânî’nin kaydettiğine göre (et-Taʿrîfât, “beyżâʾ” md.) mutasavvıflardan bir kısmı beyzâyı “fakr” yani “imkân” anlamında kullanırlar. Fakr, bütün yoklukların kendisinden varlık kazandığı bir beyazlık ve bütün varlıkların kendisinde yok olduğu bir siyahlıktır. Mutasavvıfların “fakrü’l-imkân” dedikleri durum budur.
Bazı mutasavvıflar beyzâ terimi ile melekût âlemini kastederler. Bunların anlayışına göre melekût âlemi, Allah’ın dünyadan çok uzaklarda yarattığı ve meleklerin bulunduğu beyaz bir âlemdir. Dünyaya çok uzak oluşu sebebiyle burada bulunan meleklerin Allah’ın Âdem ve İblîs’i yarattığından ve Allah’a âsi yaratıkların bulunduğundan bile habersiz oldukları söylenir.
BİBLİYOGRAFYA
et-Taʿrîfât, “beyżâʾ” md.
Tehânevî, Keşşâf, “beyżâʾ” md.
Ca‘fer Seccâdî, Ferheng-i Luġāt u Iṣṭılâḥât u Taʿbîrât-i ʿİrfânî, Tahran 1403/1983, s. 158.
Abdurrahman-ı Câmî, Eşiʿʿatü’l-lemaʿât, Tahran, ts., s. 154.