https://islamansiklopedisi.org.tr/ebun-necm-el-icli
Basra ve Kûfe civarında yaşayan Benî İcl kabilesine mensuptur. Emevîler devrinde yaşadığı bilinen İclî’den Muâviye’nin (661-680) sitayişle bahsettiğine bakılırsa o sırada yetişkin bir şair olduğu söylenebilir. Ebü’n-Necm şöhretinin zirvesine Hişâm b. Abdülmelik zamanında (724-743) ulaşmış ve Hişâm’ın halifeliğinin son yıllarında yetmiş yaşlarında vefat etmiştir.
Ebü’n-Necm, İslâmî devrin önde gelen recez şairlerinden olup bu şairlerin birinci tabakasında yer alır. Coşkulu bir şiir okuyuşu olduğu rivayet edilir. Edebiyat tenkitçileri onun da içinde bulunduğu dört recez şairi arasında (kendi kabilesinden Ağleb el-İclî, Benî Temîm’den Accâc ve oğlu Rü’be) tasvir konusunda en yüksek dereceyi ona verirler ve irticâlen şiir söyleyebildiği için ondan övgüyle söz ederler. Geleneksel kabile rekabeti sebebiyle aralarında düşmanlık bulunan iki şairden Rü’be’nin Ebü’n-Necm’i görünce ayağa kalktığı ve onun Araplar’ın en güzel recez söyleyen şairi olduğunu belirttiği, Ebü’n-Necm meşhur “Lâmiyye” kasidesini okuyup bitirince de, “İşte recez budur” diye takdirini ifade ettiği kaydedilir (İsfahânî, X, 151). Ebü’n-Necm şöhretini, Emevî halifelerinden Abdülmelik b. Mervân ve Hişâm b. Abdülmelik ile Abdülmelik b. Bişr ve Haccâc gibi yöneticiler için yazdığı recez bahrindeki methiyelerine borçludur. Râviler onun irticâlen şiir söylemedeki başarısından ittifakla söz ederken bazı kelimeleri isabetsiz kullandığı için Asmaî tarafından tenkit edildiğini de belirtirler. Şiirlerinin muhtevasını daha çok, bedevî Araplar’ın hayatında önemli yeri olan eşyalarla yarış atı ve deve gibi hayvanların tasviri teşkil eder.
Ebü’n-Necm’in Ebû Saîd es-Sükkerî ve İbnü’s-Sikkît tarafından derlenen divanı günümüze ulaşmamakla birlikte çeşitli kaynaklarda yer alan şiirleri Alâeddin Âgā tarafından bir araya getirilip zor kısımları şerhedilerek Dîvânü Ebi’n-Necm el-ʿİclî adıyla yayımlanmıştır (Riyad 1981). “Ümmü’r-recez” diye adlandırılan kasidesi de meçhul bir müellife ait şerhiyle birlikte Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ndeki yazma nüshası (nr. 5758) esas alınarak Abdülazîz el-Meymenî (eṭ-Ṭarâʾifü’l-edebiyye, Kahire 1937, s. 55-71) ve eksik bir şekilde Muhammed Behcet el-Eserî (MMİADm., VIII, 1928, s. 472-479) tarafından neşredilmiştir. Jaakko Hämeen-Anttila, derlediği yeni şiirleri de ilâve ederek divanı yeniden yayımlamaya başlamıştır (Dīwān of Abū’n-Nağm: Materials for the Study of Rağaz Poetry I., Helsinki 1993).
Ömer Ahmed Halîl Hasan Ebü’n-Necm el-ʿİclî: aḫbâruhû ve eşʿâruh adlı bir doktora çalışması yapmış, çeşitli kaynaklarda dağınık halde bulunan şiirlerini toplayarak açıklamış ve bir makale ile de bu çalışmasını tanıtmıştır (bk. bibl.).
BİBLİYOGRAFYA
Ebü’n-Necm er-Râciz, Dîvân (nşr. Alâeddin Âgā), Riyad 1401/1981.
Cumahî, Fuḥûlü’ş-şuʿarâʾ, II, 737, 745, 753.
İbn Kuteybe, eş-Şiʿr ve’ş-şuʿarâʾ (nşr. Müfîd M. Kumeyha), Beyrut 1405/1985, s. 400-404.
Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, el-Eġānî, X, 150-161.
Merzübânî, Muʿcemü’ş-şuʿarâʾ (nşr. F. Krenkow), Kahire 1354 → Beyrut 1402/1982, s. 310-311.
Abdülkādir el-Bağdâdî, Ḫizânetü’l-edeb, I, 103-106.
Abdürrahîm el-Abbâsî, Meʿâhidü’t-tenṣîṣ (nşr. M. Muhyiddin Abdülhamîd), Kahire 1367/1947, s. 19.
Blachère, Târîḫu’l-edeb, s. 617.
Sezgin, GAS, II, 371-372.
Cl. Huart, Arap ve Arap Dilinde İslâm Edebiyatı (trc. Cemal Sezgin), Ankara 1971, s. 63-64.
Ömer Ferruh, Târîḫu’l-edeb, I, 682-685.
Şevkī Dayf, Târîḫu’l-edeb, II, 397-399.
Recâ es-Seyyid el-Cevherî, Fennü’r-recez fi’l-ʿaṣri’l-ʿAbbâsî, İskenderiye, ts. (Münşeetü’l-maârif), s. 52, 75-80.
Ömer Ahmed Halîl Hasan, “Ebü’n-Necm el-ʿİclî: aḫbâruhû ve eşʿâruh”, Ḥavliyyâtü ferʾi’l-âdâbi’l-ʿArabiyye, IV, Beyrut 1989, s. 313-316.
Ch. Pellat, “Abu’l-Nad̲j̲m”, EI2 (İng.), I, 142.