https://islamansiklopedisi.org.tr/el-umde--ibn-resik
Tam adı el-ʿUmde fî meḥâsini’ş-şiʿr ve âdâbih ve naḳdih’tir (el-ʿUmde fî ṣınâʿati’ş-şiʿr ve naḳdih). Müellif eserini 412-425 (1021-1034) yılları arasında Zîrîler Devleti’nin merkezi Kayrevan’da saray şairi iken yazmış ve Dîvân-ı İnşâ reisi Ali b. Ebü’r-Ricâl’e ithaf etmiştir. İbn Reşîḳ, mukaddimede kitabı telif amacının Arap şiiriyle ilgili eserlerde yer alan dağınık bilgileri, karmaşık tasnifleri, müphem isim ve terimleri, çelişkili ve farklı görüşleri düzeltmek, kendi görüşlerini de ekleyerek daha sağlıklı ve özlü bir eser ortaya koymak olduğunu belirtir. 107 ana bölümden (bab) oluşan kitapta öncelikle şiir kültürü ve teorisine dair bilgiler otuz bölüm halinde ele alınmış, şiirin nesre üstünlüğü, şiiri hoş görmeyenlere karşı reddiye, halife, kadı ve fakihlerin şiirleri, haklarında övgüler ve yergiler yazılan ünlüler, kabilelerin şiire ve şairlere sahip çıkması, şiirin yarar ve zararları, şairlere saldırılar, şiirle kazanç sağlama, eski ve yeni şairler, meşhur şairler gibi konular üzerinde durulmuştur. Daha sonra İslâm’ın şiire bakışı ele alınmıştır. Kur’an’da şairleri eleştiren âyetlerin (eş-Şuarâ 26/224-227) o dönemde İslâm’a ve müslümanlara şiirleriyle saldıran şairlerle ilgili olduğu, güzel şiir söyleyen şairlerin bunun dışında kaldığı, ayrıca Hz. Peygamber’in şiire önem verdiği, şairleri koruduğu, şiirin de iyisinin ve kötüsünün olabileceğini ifade ettiği belirtilmiştir. Müellif eserin şiir teorileri bölümlerinde (18-30, 70-83) şiiri, “şiir söylemeye niyet ederek lafız-mâna uyumu içinde vezinli ve kafiyeli söz söyleme” şeklinde tanımlayarak şiirde niyeti esas almış, böylece Kur’an’da ve hadislerdeki vezinli-kafiyeli ifadelerin şiir sayılamayacağını ortaya koymuştur. Ayrıca şiirde lafız-mâna ilişkisi, aruz ve kafiye disiplinleri, şiir intihali, şiir dili, tabii ve zoraki şiir, şiirde ruhsat, şiirde doğaçlama (bedîhe-irticâl), şairlerin özellikleri ve şiirde uyulması gereken âdâb, kaside ve özellikleri, uzun şiirler ve kıtalar, nesîb (gazel), medih, fahr, hicâ, tasvir, vaîd ve inzâr gibi temalar ele alınmıştır.
İbn Reşîḳ şiirde uygulanacak sanatları kapsayan belâgat ilmine otuz dokuz bölüm ayırmış (31-69), konuları henüz bütünüyle belirlenmemiş olan meânî ilmiyle ilgili olarak îcâz-ıtnâb-müsâvât mevzularıyla sınırlı kalmış, beyân ilmi sanatlarından mecaz, istiare, temsil, mesel-i sâir, teşbih ve işaret üzerinde durmuştur. Ona göre işaret kinaye, tevriye, lugaz, muammâ gibi birçok türü kapsayan geniş bir terimdir. Bedî‘ sanatlarına dair kendisinin bulduğu terdîd, tefrî‘, tekrar, istid‘â’, istitrat, iştirak, tegāyür ile tecnîs, tetbî‘, tasdîr, mutâbaka/tıbâk, mukabele, taksim, teshîm, tefsir, iltifat, istisna, tetmîm, mübalağa, îgāl, gulüv, teşekkük, ıttırad, tazmin, icâze, ittisâ‘, nefyü’ş-şey bi-îcâbih sanatlarını incelemiş, bu konudaki görüşleri değerlendirmiştir. Eserin sonunda Arap şiir mirasını anlamaya yardımcı olacak konular için yirmi dört bölüm tahsis edilmiş (84-107); usûl-i neseb, ensâbla ilgili bazı konular, eyyâm-ı Arab, Arap melikleri, ayın menzilleri, şiirlerde geçen mekân ve beldeler, şiirlerde yer alan nisbetli ifadeler, asil atlar, kuşlarla kehanet ve fal bakma (zecr ve iyâfe), şiirlerde yeni mânalar, çok şair yetiştirmiş Arap aileleri, şiirin okunma usulü (inşâd), şiir intihalleri, şairlere verilen ödüller gibi konular ele alınmıştır.
el-ʿUmde kısa zamanda Kayrevan çevresinde tanınmıştır. İbn Reşîḳ gibi bir saray şairi olan İbn Şeref el-Kayrevânî bundan rahatsız olarak eserde çok sayıda hata ve intihalin bulunduğunu ileri sürmüşse de bu iddialar kitabın şöhretini engelleyememiştir. Eserin daha sonraki asırlarda ününü sürdürmesinde İbn Haldûn’un Muḳaddime’sindeki, “el-ʿUmde şiir sanatını bütün yönleriyle ele alan eşsiz bir kitap ve bu konuda herkesin aradığını bulabileceği benzersiz bir kaynaktır” ifadesi etkili olmuştur. İbn Reşîḳ eserini bazan isimlerini zikrederek, bazan da zikretmeyerek alıntı yaptığı veya özetlediği otuz beş kadar kaynaktan yararlanıp ortaya koymuştur. En çok başvurduğu eserler Câhiz’in el-Beyân ve’t-tebyîn’i, İbn Kuteybe’nin el-Maʿârif’i, İbnü’l-Mu‘tezz’in el-Bedîʿi, Müberred’in el-Kâmil’i, Kudâme b. Ca‘fer’in Naḳdü’ş-şiʿr’i, Rummânî’nin en-Nüket fî iʿcâzi’l-Ḳurʾân’ı, Hâtimî’nin Ḥilyetü’l-muḥâḍara’sı, Kādî Ebü’l-Hasan el-Cürcânî’nin el-Vesâṭa fî şiʿri’l-Mütenebbî ve ḫuṣûmih’i, İbn Vekî‘in el-Münṣıf fî seriḳāti’l-Mütenebbî’si, Ebû İshak el-Husrî’nin Zehrü’l-âdâb’ıdır. Bunların dışında Sîbeveyhi’nin el-Kitâb, Ebû Ziyâd el-Kilâbî’nin en-Nevâdir, Ma‘mer b. Müsennâ’nın en-Neḳāʾiż, Ahfeş el-Evsat’ın Kitâbü’l-Ḳavâfî, Ebû Zeyd el-Ensârî’nin en-Nevâdir, İbnü’s-Sikkît’in Iṣlâḥu’l-manṭıḳ (veya Cevâhirü’l-elfâẓ), Ebû Zeyd el-Kureşî’nin Cemheretü eşʿâri’l-ʿArab, Câhiz’in el-Ḥayevân, İbn Kuteybe’nin eş-Şiʿr ve’ş-şuʿarâʾ, Teʾvîlü müşkili’l-Ḳurʾân ve Meʿâni’ş-şiʿri’l-kebîr, Ebû Hanîfe ed-Dîneverî’nin Kitâbü’n-Nebât, İbnü’l-Cerrâh’ın el-Varaḳa, İbn Düreyd’in el-Cemhere, Ebû Bekir es-Sûlî’nin Aḫbârü’l-Buḥtürî, Ebü’l-Kāsım ez-Zeccâcî’nin el-Envâʿ, Âmidî’nin el-Muvâzene, Sâhib b. Abbâd’ın Kitâbü’l-Keşf ʿan mesâviʾi şiʿri’l-Mütenebbî, İbn Cinnî’nin Şerḥu Dîvâni’l-Mütenebbî ve el-Muḥteseb, Ebû Mansûr es-Seâlibî’nin et-Tems̱îl ve’l-muḥâḍara, Di‘bil el-Huzâî’nin Ṭabaḳātü’ş-şuʿarâʾ adlı eserleri faydalanılan kaynaklardır. el-ʿUmde’de Di‘bil’in Ṭabaḳātü’ş-şuʿarâʾsı ile Zeccâcî’nin el-Envâʿı gibi tamamı, İbn Vekî‘in el-Münṣıf’ı ile Abdülkerîm en-Nehşelî’nin el-Mümtiʿi gibi bir kısmı kayıp olan eserlerden nakillere ve Ali b. Ebü’r-Ricâl’in bazı şiirlerine yer verilmiş olması onun değerini arttırmaktadır. Ziyâeddin İbnü’l-Esîr, Kifâyetü’ṭ-ṭâlib fî naḳdi kelâmi’ş-şâʿir ve’l-kâtib adlı eserinde büyük ölçüde el-ʿUmde’den yararlandığı gibi İbn Haldûn Muḳaddime’sinin şiirle ilgili kısımlarında, Kāsım es-Sicilmâsî el-Menzeʿu’l-bedîʿinde aynı eserden yararlanmıştır. el-ʿUmde’yi İbnü’s-Serrâc eş-Şenterînî (Cevâhirü’l-âdâb ve ẕeḫâʾirü’ş-şuʿarâʾ ve’l-küttâb, Escurial Library, nr. 352), Osman b. Ali es-Sıkıllî (el-ʿUdde fi’ḫtiṣâri’l-ʿUmde, İskenderiye Belediye Ktp., Edeb, nr. 98), ayrıca Muvaffakuddin Abdüllatîf el-Bağdâdî ihtisar etmiştir.
el-ʿUmde’nin I. cildi ilk defa Tunus’ta basılmış (1282/1865), eserin tamamı Muhammed Bedreddin en-Na‘sânî tarafından el-ʿUmde fî ṣınâʿati’ş-şiʿr ve naḳdih adıyla yayımlanmış (I-II, Kahire 1325/1907), bu neşirden yararlanılarak aynı yerde üçüncü baskısı yapılmıştır (1344/1925). Muhammed Muhyiddin Abdülhamîd’in el-ʿUmde fî meḥâsini’ş-şiʿr ve âdâbih ve naḳdih adıyla hazırladığı neşir iki cilt halinde basılmıştır (Kahire 1353/1934, 1374/1955, 1383/1963; Beyrut 1974, 1981). Eseri zengin indeksler ve inceleme kısmı ilâvesiyle Muhammed Karkazân da yayımlamış (I-II, Beyrut 1408/1988), yeni bir neşri Kayrevan’ın İslâm kültür başşehri ilân edilmesi münasebetiyle Tevfîk en-Neyfer, Muhtâr el-Ubeydî ve Cemâl Hamâde tarafından gerçekleştirilmiştir (I-III, Tunus 2009).
BİBLİYOGRAFYA
İbn Reşîḳ el-Kayrevânî, el-ʿUmde (nşr. M. Muhyiddin Abdülhamîd), Beyrut 1972, I, 7-8; ayrıca bk. neşredenin girişi, I, 3-9; a.e. (nşr. M. Karkazân), Beyrut 1408/1988, neşredenin girişi, I, 9-37.
Yâkūt, Muʿcemü’l-üdebâʾ, VIII, 112.
İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, I, 333, 338-339.
İbn Hallikân, Vefeyât, IV, 164.
İbn Haldûn, Muḳaddime, Kahire, ts. (Dârü’ş-şa‘b), s. 540.
Abdülazîz el-Meymenî, İbn Reşîḳ, Kahire 1343, s. 77.
Brockelmann, GAL, I, 374; Suppl., I, 540.
Abdülazîz Atîk, Fî Târîḫi’l-belâġati’l-ʿArabiyye, Beyrut, ts. (Dârü’n-nehdati’l-Arabiyye), s. 228-233.
Ahmed Yezen, en-Naḳdü’l-edebî fi’l-Ḳayrevân fi’l-ʿahdi’ṣ-Ṣanhâcî, Ribât 1977, s. 141-263.
G. J. H. van Gelder, Beyond the Line, Leiden 1982, s. 112-127.
Abdürraûf Mahlûf, İbn Reşîḳ el-Ḳayrevânî, Kahire 1983, s. 64.
a.mlf., İbn Reşîḳ en-nâḳıd eş-şâʿir, Kahire 1965, s. 86.
a.mlf., “el-ʿUmde”, Tİ, III, 889-900.
İhsan Abbas, Târîḫu’n-naḳdi’l-edebî ʿinde’l-ʿArab, Amman 1986, s. 444.
M. Akif Özdoğan, Klasik Arap Edebiyatında Edebî Tenkit ve İbn Raşîk al-Kayravânî’nin Edebî Tenkitteki Yeri (doktora tezi, 2000), Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 126-130.
Moh. Ben Cheneb, “İbn Reşîk”, İA, V/2, s. 781.