https://islamansiklopedisi.org.tr/magribi-abdulmecid
1282 (1866) yılında Trablusşam’da doğdu. Birçok âlim, müftü ve kadı yetiştiren köklü bir aileye mensuptur. Dedesi Ahmed ve büyük dedesi Abdülkādir Trablus’ta kadılık, babası Mahmûd hukuk mahkeme üyeliği ve kırk yılı aşkın bir süre fetva eminliği, anne tarafından dedesi olan Hasan b. Yûsuf Kerâmî de Trablus müftülüğü yapmıştır. Aslen Turgut Reis’in soyundan gelen ve Tunus’ta doksan yıl kadar Hanefî müftülüğünü elinde tutan Dargūs (Turgut) ailesinden olup (Bayram es-Sânî, s. 34, 69, 83, 90-92; Muhammed b. Osman es-Senûsî, II, 24-25) Tunus müftüsü olan atası Muhammed Dargūs XI. (XVII.) yüzyılın sonlarında Trablus’a göç etmiştir. Bazı kaynaklarda hac dönüşü hastalanıp Trablus’ta kaldığı ve iyileşince de oradan ayrılmadığı kaydedilir (Abdülganî İmâd, s. 39). Aynı aileden Abdurrahman b. Abdülkādir (ö. 1191/1777) Trablus ve Lazkiye’de kırk beş yıl müftülük görevinde bulunmuştur, Abdülkādir b. Mustafa ise (ö. 1956) Suriye Dil Akademisi kurucu üyesi olan tanınmış bir edip ve âlimdir.
Abdülmecîd, ilk eğitimini Trablusşam’daki Kur’an kurslarında aldıktan sonra Hüseyin el-Cisr tarafından kurulan el-Medresetü’l-vataniyye’de dinî ilimlerin yanı sıra mantık, matematik, felsefe ve modern bilimlere dair dersler okudu. Ayrıca Türkçe, Fransızca, İngilizce ve Farsça öğrendi. Bu medresenin kapatılması üzerine Beyrut’taki el-Medresetü’s-sultâniyye’ye kaydoldu. Burada Ahmed Abbas el-Ezherî ile o yıllarda İngilizler tarafından Beyrut’a sürgüne gönderilen Muhammed Abduh gibi önemli isimlerin derslerine katıldı. Abduh’un Risâletü’t-tevḥîd’ini imlâ ettiği öğrencileri arasında Mağribî de vardı. Onun Mısır’a dönmesiyle, yine Hüseyin el-Cisr’in açtığı el-Medresetü’r-Recebiyye’ye girmek üzere Trablusşam’a döndü. Burada Cisr’in yanında sarf, nahiv, ilm-i vaz‘, on kategori ve diğer ilimlere dair metinler okudu. Mektep arkadaşları arasında M. Reşîd Rızâ da bulunmaktaydı. Bir taraftan babasından ders almaya devam eden Mağribî ondan Hanefî fıkhına dair kitaplarla hadis, tefsir, ilm-i felek ve ferâiz alanlarında birçok eser okudu. İlerleyen yıllarda Şam bölgesinin tanınmış muhaddislerinden Muhammed b. Halîl el-Kavukcî’den hadis dersleri aldı, aynı zamanda Şâzelî şeyhi olan bu hocasına intisap etti. es-Senûsiyye, Cevheretü’t-tevḥîd, el-Âcurrûmiyye, Maḳāmâtü’l-Ḥarîrî ve el-Muʿallaḳātü’s-sebʿa gibi metinleri de okuduktan sonra Ezher’deki âlimiyye derecesine denk bir diploma ile Kavukcî’nin derslerini tamamladı ve Trablus bölgesinin önemli âlimlerinden biri oldu, özellikle Hanefî fıkhında otorite haline geldi.
İlk olarak Trablus fetva eminliğine tayin edilen Mağribî bir süre sonra Suriye’deki Cebele kaymakamlığına bağlı iftâ merkezinde göreve başladı. Ardından Sâfisâ (Sâfîtâ) hâkimi oldu. el-Menhelü’l-fâʾiż fî ʿilmi’l-ferâʾiż adlı eserinden ötürü Halife II. Abdülhamid tarafından altın Mecîdî nişanıyla taltif edildi, İzmir ve Humus mevleviyetlerine yükseltildi. Bu vesileyle İstanbul’a giderek ilim ve fikir adamlarıyla ve o sırada İstanbul’da bulunan Cemâleddîn-i Efgānî ile görüştü. Mağribî’nin II. Abdülhamid’in bazı uygulamalarından rahatsız olmakla birlikte açık bir muhalefete girmediği, ancak onun tahttan indirilip İttihat ve Terakkî Cemiyeti’nin idareyi ele aldığı dönemde uygulanan Türkleştirme politikalarına karşı çıktığı ve bu yüzden bir yıl hapse mahkûm olduğu kaydedilir.
Mağribî, I. Dünya Savaşı sonrasında Fransızlar’ın Suriye ve Lübnan’ı işgal etmeleri üzerine Trablusşam’da kurulan el-Kitletü’l-vataniyye hareketine katıldı. Abdülhamîd Kerâmî, Abdüllatîf el-Beysâr, Şefîk Mevlevî, Osman Sultân ve Sa‘dî el-Molla gibi isimlerin de içinde yer aldığı bu hareket, Suriye’deki el-Kitletü’l-vataniyye ile iş birliği yaparak Fransızlar’a karşı yürütülen direnişi yönetmekteydi. Mağribî, 1919’da Şam’da düzenlenen ve Kral Faysal’a Filistin dahil olmak üzere Suriye bölgesinin kralı olarak biat kararı alınan I. Suriye Kongresi’ne Reşîd Rızâ, Tevfîk el-Beysâr, Yûsuf el-Hakîm ve Osman Sultân ile birlikte Trablus ve Kuzey Lübnan bölgelerinin temsilcisi sıfatıyla katıldı. Bundan rahatsız olan Fransızlar, Mağribî’yi tehlikeli isimler arasında görmeye başladı. 1922’de yine Trablus’ta düzenlenen bir toplantıda işgal güçleri aleyhinde yaptığı konuşmanın ardından Fransa’nın Lübnan genel valisi tarafından fetva eminliğinden azledildi. Cebele kaymakamlığında fetva ile Sâfisâ kaymakamlığında hâkimlik görevleri bu tarihten sonrasına rastlar. İşgal karşıtı çalışmalarını sürdüren Mağribî bu yıllarda Lübnan’ın çeşitli bölgelerini dolaşarak konuşmalar yaptı, gazete ve dergilerde çok sayıda makale yayımladı. Bir taraftan ilmî faaliyetlerine devam ederek Trablus’ta Sakrakiyye ve Nûriyye medreselerinde talebelerine özel dersler okuturken Büyük Mansûrî Camii ile bitişiğindeki Karatâviyye (Karatay Bey) Medresesi’nde halka açık dersler verdi. Ayrıca Attâr Mescidi’nde hitabet, Sıbtü’l-Attâr Mescidi’nde imâmet görevlerini yürüttü. 7 Nisan 1934’te vefat eden Mağribî, Bâbürreml Mezarlığı’na defnedildi.
Eserleri. Mağribî, çeşitli bilim dallarında kırkın üzerinde eser telif etmiş, güncel siyasî konuların yanı sıra Hz. Peygamber hakkında birçok şiir ve kaside yazmıştır. Eserlerinden bazıları şunlardır.
1. el-Meṭâliʿu’l-Cemâliyye fî şerḥi râʾiżi’l-ferâʾiż (Beyrut 1320).
2. el-Menhelü’l-fâʾiż fî ʿilmi’l-ferâʾiż (Beyrut 1322). Muhammed Ebû Zehre, Mağribî’nin Mecîdî nişanı ile taltif edilmesini sağlayan bu eserin ferâiz ilmine dair yazılmış en değerli kitap olduğunu söyler. Üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan eser Lübnan Medenî Hukuku’nun hazırlanması esnasında miras bölümünün temel kaynağı kabul edilmiştir. Soru-cevap tarzında yazılan eser ferâiz ve hesapla ilgili iki bölümden meydana gelmektedir. Yazarın oğlu Mahmûd el-Mağribî de eseri ʿİlmü’l-mîrâs̱ uṣûlühû ve mesâʾilühû adıyla neşretmiştir (Trablus 2006).
3. el-Ferâʾidü’l-cemâliyye fî aḥkâmi’n-nafaḳāti’l-merżıyye. Nafakaya dair hükümlerin kırk dört başlık (ferîde) altında ele alındığı bir risâledir (Beyrut 1326; muhtevası için bk. Enîs el-Ebyaz, s. 194-203).
4. en-Nuḍâr ʿalâ Risâleti vażʿi’l-yed fî daʿva’l-ʿaḳār (Trablus 1331).
5. Risâle ʿilmiyye fi’l-isrâʾ ve’l-miʿrâc (el-Minhâc fi’l-miʿrâc). Batı’da okuyan bazı gençlerin sorduğu sorular üzerine kaleme alınmıştır (Trablus 1344, 1995).
6. ʿİlmü’l-felek: el-Kevkebü’ş-şarḳī. Laplace’ın ve onu izleyen kozmografların güneş sisteminin oluşumu hakkındaki teorilerine reddiye olarak yazılmıştır (Trablus 1349).
7. ʿİlmü’l-ʿaḳāʾid: el-Muḳaddime. Şeyhülislâmlık makamından gelen teklif üzerine 1914’te kaleme alınmış olup oğlu tarafından neşredilmiştir (Trablus 2006).
Mağribî’nin diğer bazı eserleri de şunlardır: Ḥâşiye ʿale’d-Dürri’l-münteḳā Şerḥu’l-Mülteḳā, Zübdetü’l-ferâiz (Türkçe kaleme alınmıştır), Şerḥu Menâhili’s-sürûr li-mübteġi’l-ḥisâb bi’l-küsûr (Muhammed Emîn İbn Âbidîn’in terekenin paylaşımına dair manzumesinin şerhidir), el-Hidâyetü’n-naṣûḥiyye (Ebü’l-Mevâhib Ali b. Hüseyin ed-Dücânî’nin ferâize dair el-Fevâʾidü’s-seniyye fî ferâʾiżi’l-Ḥanefiyye adlı manzum eserinin şerhidir), Şerḥu ḥadîs̱i “Men yüridi’llâhü bihî ḫayran yufaḳḳıhühû fi’d-dîn”, Neylü’l-emânî ʿalâ Hidâyeti’d-Dücânî (Ebü’l-Mevâhib Ali b. Hüseyin ed-Dücânî’nin Hidâyetü’l-mürîd fî ʿilmi’t-tevḥîd adlı eserinin şerhidir), el-Burhân fî ʿilmi’l-ʿaḳāʾid (el-Burhân min ʿaḳāʾidi’l-îmân), Dîvân mine’ş-şiʿr fi’s-siyâse ve’l-ġazeliyyât ve’l-medâʾiḥi’n-nebeviyye, el-Fevâʾidü’l-Mecîdiyye fî şerḥi’l-Maḳṣûreti’d-Düreydiyye, el-Muḳaddime fi’t-târiḫi’l-İslâmî, Mecmûʿ dînî fi’l-iʿtiḳād ve’l-ʿamel ve’l-ḫulḳ, Ḥüsnü’l-beyân vâcibâtü’l-insân (II. Abdülhamid’in isteği üzerine kaleme alınmıştır), el-Aḫlâḳu’n-naẓariyye ve terâcimü aḥvâli’l-ḥükemâʾ (Türkçe’den tercümedir), Kitâb fi’ṭ-ṭabîʿiyyât (Türkçe’den tercümedir), Fennü’l-coġrafya el-ʿumûmiyye (Fransızca’dan tercümedir), el-Leʾâli’s̱-s̱imân fî şerḥi’r-risâle el-müsemmâ bi-Kifâyeti’ṣ-ṣıbyân (hocası Kavukcî’nin eserinin şerhidir).
BİBLİYOGRAFYA
Abdülmecîd el-Mağribî, ʿİlmü’l-ʿaḳāʾid: el-Muḳaddime (nşr. Mahmûd b. Abdülmecîd el-Mağribî), Trablus 2006, neşredenin girişi, s. 9-13.
Bayram es-Sânî, Şerḥu’ş-Şeyḫ Bayrâm es̱-S̱ânî ʿalâ naẓmihî fi’l-Müftîne’l-Ḥanefiyye bi-Tûnis (nşr. Muhammed ez-Zâhî), Beyrut 1999, s. 34, 69, 83, 90-92.
Muhammed b. Osman es-Senûsî, Müsâmeretü’ẓ-ẓarîf bi-ḥüsni’t-taʿrîf (nşr. Muhammed eş-Şâzelî en-Neyfer), Beyrut 1994, II, 24-25.
Ziriklî, el-Aʿlâm, IV, 150-151.
Semîh Vecîh ez-Zeyn, Târîḫu Ṭarâblus ḳadîmen ve ḥadîs̱en, Beyrut 1389/1969, s. 532, 566-567, 573, 577-578.
Abdullah Habîb Nevfel, Terâcimü ʿulemâʾi Ṭarâblus ve üdebâʾihâ, Trablus 1984, s. 29-30, 60, 143.
Enîs el-Ebyaz, el-Ḥayâtü’l-ʿilmiyye ve merâkizü’l-ʿilm fî Ṭarâblus, Trablus 1405/1985, s. 30, 194-203.
Yûsuf el-Hakîm, Sûriyye ve’l-ʿahdü’l-ʿOs̱mânî, Beyrut 1991, s. 270, 286, 290.
Ömer Abdüsselâm Tedmürî, Mevsûʿatü ʿulemâʾi’l-müslimîn fî târîḫi Lübnân el-İslâmî, Beyrut 1414/1993, III/III, 250-254.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, Beyrut 1414/1993, II, 310.
M. Ahmed Dernîka, Ḳuḍâtü’ş-şerʿ ve’l-iftâʾ fî Ṭarâblusi’l-feyḥâʾ ʿabre’l-ʿuṣûr, Trablus 1416/1996, s. 112, 121-122.
Abdülganî İmâd, Müctemaʿu Ṭarâblus fî zemeni’t-taḥavvülâti’l-ʿOs̱mâniyye, Trablus 2002, s. 28, 39-40, 243-244, 247.
M. Hayr Ramazan Yûsuf, Muʿcemü’l-müʾellifîne’l-muʿâṣırîn: Vefeyât 1315-1424 (1897-2003), Riyad 1425/2004, I, 418.
Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî, Nes̱rü’l-cevâhir ve’d-dürer fî ʿulemâʾi’l-ḳarni’r-rabiʿ ʿaşer, Beyrut 1427/2006, I, 822-823.