https://islamansiklopedisi.org.tr/makil-b-yesar
Müzenî nisbesi dedelerinden Osman b. Amr’ın annesi Müzeyne bint Kelb’den gelmektedir. Künyesi hakkında Ebû Abdullah, Ebû Yesâr ve Ebû Ali şeklinde üç farklı rivayet vardır. Hudeybiye Antlaşması’ndan önce müslüman olduğu anlaşılmaktadır. Bey‘atürrıdvân’da bulunan, haklarında Allah’ın rızâsını müjdeleyen âyetin (el-Feth 48/18) indiği ashaptan biridir. Boşanmış kadınların iddet süresini tamamladıktan sonra kocalarıyla tekrar evlenmek istemeleri halinde onlara mani olunmamasını emreden âyetin (el-Bakara 2/232) Ma‘kıl’in bu durumdaki kız kardeşine engel olması üzerine nâzil olduğu rivayet edilir (Taberî, II, 484-487).
Hz. Peygamber, Ma‘kıl’i kabilesindeki bazı ihtilâfları çözmek üzere kadı olarak görevlendirmişti. Ma‘kıl, Hz. Ömer döneminde kurulan Basra’ya ilk yerleşenlerden olup bu şehrin gelişmesinde önemli katkıları olmuştur. 18 (639) yılında Hz. Ömer’in Ma‘kıl’i burada bir sulama kanalı açmak üzere görevlendirdiği, onun da Basra yakınlarında kendi adıyla anılan (Nehr-i Ma‘kıl) kanalı açtırdığı rivayet edilir. Bir rivayete göre ise kanalı Ebû Mûsâ el-Eş‘arî kazdırmış, Hz. Ömer onun Ma‘kıl eliyle açılmasını istemiştir (Belâzürî, s. 515; Yâkūt, V, 323). Daha sonra Ziyâd tarafından Übülle’de kazdırılan bir kanalın açılışı da hayatta olan az sayıdaki sahâbîden biri olması dolayısıyla ona yaptırılmıştır (a.g.e., V, 324). Ziyâd, Ma‘kıl ailesine Basra’da iktâ yoluyla araziler tahsis etmişti. Burada yetişen bir tür hurmaya ona nisbetle “ma‘kılî” denilmiştir. Ma‘kıl, Hz. Ali döneminde İran fetihlerine katılmış, Abdullah b. Abbas’ın Basra valiliği sırasında Abdullah b. Âmir b. Küreyz’in İstahr’ı ikinci fethinde de ordunun bir kanadına kumanda etmiştir (Belâzürî, s. 566). Ölümüyle sonuçlanan hastalığı sırasında kendisini Vali Ubeydullah b. Ziyâd’ın ziyaret ettiğine ve cenaze namazını Ubeydullah’ın kıldırdığına dair rivayetlerden (İbn Kesîr, VIII, 288), Ma‘kıl’in Ubeydullah’ın öldürüldüğü tarih olan 66 (685-86) yılından önce vefat ettiği anlaşılmaktadır. Ma‘kıl’in ölümüyle ilgili olarak İbn Kesîr 59 (679) senesini verirken Buhârî onu 60-70 (680-690) yılları arasında vefat edenler içinde zikreder.
Sahih ve sünen türü hadis mecmualarında Ma‘kıl’den sınırlı sayıda hadis rivayeti bulunsa da Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’inde ondan yirmi yedi (V, 25-27), Taberânî’nin el-Muʿcemü’l-kebîr’inde mükerrerleriyle birlikte 100 civarında (XX, 199-232) rivayet mevcuttur. Kendisi Nu‘mân b. Mukarrin’den rivayette bulunmuş, ondan da kızı Hind, oğlu Abdullah, mevlâsı Habîb el-Muallim ile İmrân b. Husayn, Amr b. Meymûn, Ebû Osman en-Nehdî, Hasan-ı Basrî, Muâviye b. Kurre, Nâfi‘ b. Ebû Nâfi‘, Ebû Hâlid el-Becelî, Alkame b. Abdullah, Ebü’l-Esved Müslim b. Mihrâk gibi râviler hadis rivayet etmişlerdir.
BİBLİYOGRAFYA
Müsned, V, 25-27.
Buhârî, “Tefsîr”, 2/40, “Nikâḥ”, 36, “Ṭalâḳ”, 44.
a.mlf., et-Târîḫu’l-evsaṭ (nşr. Muhammed b. İbrâhim el-Lahîdân), Riyad 1418/1998, I, 247, 248, 258-259, 262.
Şâfiî, Aḥkâmü’l-Ḳurʾân, I, 173.
Abdürrezzâk es-San‘ânî, el-Muṣannef, III, 419.
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, II, 99, 100; VII, 14; VIII, 481.
İbn Ebû Şeybe, el-Muṣannef (nşr. Kemâl Yûsuf el-Hût), Beyrut 1409/1989, VI, 559-560.
Halîfe b. Hayyât, eṭ-Ṭabaḳāt (Zekkâr), I, 83-84, 414, 415.
a.mlf., et-Târîḫ (Ömerî), Riyad 1985, s. 81, 148, 251.
Belâzürî, Fütûh (Fayda), s. 506, 515, 530, 566.
Taberî, Câmiʿu’l-beyân, II, 484-487.
Mes‘ûdî, Mürûcü’ẕ-ẕeheb (Abdülhamîd), II, 322-324.
Taberânî, el-Muʿcemü’l-kebîr (nşr. Hamdî b. Abdülmecîd es-Selefî), Musul-Kahire 1403/1983, XX, 199-232.
İbn Beşküvâl, Ġavâmiżü’l-esmâʾi’l-mübheme (nşr. İzzeddin Ali es-Seyyid – M. Kemâleddin İzzeddin), Beyrut 1407/1987, I, 292-293.
Yâkūt, Muʿcemü’l-büldân, I, 432; V, 323, 324.
İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-nihâye (nşr. Ahmed Ebû Müslim v.dğr.), Beyrut 1405/1985, IV, 174; VIII, 106, 286, 288.
İbn Hacer, Fetḥu’l-bârî (Hatîb), XIII, 127.
a.mlf., el-İṣâbe (Bicâvî), VI, 184-185.