https://islamansiklopedisi.org.tr/sehle-bint-suheyl
Babası Hudeybiye Antlaşması’nda Mekkeliler’in temsilcisiydi. Annesi Fâtıma bint Abdüluzzâ b. Ebû Kays’tır. Kardeşleri Abdullah ve Ebû Cendel ile kız kardeşi Ümmü Külsûm de ilk müslümanlardandır. Sehle, kırk dördüncü müslüman olduğu söylenen kocası Ebû Huzeyfe ile birlikte Habeşistan’a hicret etti ve daha sonra Hz. Osman’a baş kaldıranlardan biri olan oğlu Muhammed’i orada dünyaya getirdi. Habeşistan’da iken Mekkeliler’in müslüman olduğu rivayeti yayılınca kocasıyla birlikte Mekke’ye döndüler. Haberin asılsız olduğunun anlaşılması üzerine tekrar Habeşistan’a, oradan da Medine’ye hicret ettiler. Sehle ile Ebû Huzeyfe’nin Habeşistan’dan tekrar Mekke’ye ve oradan Medine’ye hicret ettikleri, ikinci defa Habeşistan’a gitmeyip Mekke’de Resûlullah’ın yanında kaldıkları da rivayet edilmektedir. Sehle kocası Yemâme’de şehid olunca (12/633) Şemmâh b. Saîd es-Sülemî, ardından Abdullah b. Esved el-Kureşî, daha sonra da Abdurrahman b. Avf ile evlendi. Şemmâh’tan Bükeyr veya Amr, Abdullah b. Esved’den Süleyt, Abdurrahman b. Avf’tan Sâlim adlı oğullarını dünyaya getirdi.
Sehle ile ilgili iki olay bazı fıkhî hükümlere temel teşkil etmiştir. Birincisi kocası Ebû Huzeyfe’nin mevlâsı Sâlim’e sütanne olmasıdır. Ebû Huzeyfe’nin daha küçükken evlât edindiği Sâlim bulûğ çağına ulaşınca tek odalı bir evde onun Sehle’nin yanına girip çıkması karı kocayı rahatsız etmeye başlamış, Sehle, Hz. Peygamber’e giderek durumu arzetmiş, Resûlullah da süt mahremliği meydana gelmesi için ona sütünden içirmesini tavsiye etmiştir (el-Muvaṭṭaʾ, “Raḍâʿ”, 12; Müsned, VI, 39, 174, 201, 249; Müslim, “Raḍâʿ”, 26-30) (bk. SÂLİM MEVLÂ EBÛ HUZEYFE). Bu olaya istinaden büyük yaştaki kişilerin süt emmesiyle de süt hısımlığı meydana gelebileceği ileri sürülmüş, ancak bunun adı geçen sahâbîlere has bir ruhsat olduğu belirtilerek bu görüş çoğunluk tarafından benimsenmemiştir. İkinci olay Sehle’nin uzayan âdet günleriyle ilgilidir. Sehle âdet kanaması, süresi geçtikten sonra da devam edince durumu Resûl-i Ekrem’e sormuş, o da her namaz için gusletmesi gerektiğini belirtmiştir. Ancak bu iş Sehle’ye zor gelince Resûlullah ona bir gusülle öğle ve ikindi namazlarını, başka bir gusülle akşam ve yatsı namazlarını cemetmesini, sabah namazı için de ayrıca boy abdesti almasını söylemiştir (Dârimî, “Vuḍûʾ”, 84; Ebû Dâvûd, “Ṭahâret”, 111). Sehle bint Süheyl, Hz. Peygamber’den iki hadis rivayet etmiş, kendisinden Kāsım b. Muhammed b. Ebû Bekir rivayette bulunmuştur. Onun bu iki rivayeti Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’i ile (VI, 356), Taberânî’nin el-Muʿcemü’l-kebîr’inde (XXIV, 292) yer almaktadır.
BİBLİYOGRAFYA
Müsned, VI, 39, 174, 201, 249, 356.
İbn Hişâm, es-Sîre2, I, 344; II, 4; IV, 11.
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, I, 204; III, 84, 86, 87, 127; VIII, 270-271.
Belâzürî, Ensâb, I, 199.
Taberî, Târîḫ, Beyrut 1407/1987, II, 412, 413, 422.
Taberânî, el-Muʿcemü’l-kebîr (nşr. Hamdî Abdülmecîd es-Selefî), Kahire 1405/1984, XXIV, 289-292.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb (Bicâvî), IV, 1865-1866.
İbn Beşküvâl, Ġavâmiżü’l-esmâʾi’l-mübheme (nşr. İzzeddin Ali es-Seyyid – M. Kemâleddin İzzeddin), Beyrut 1407/1987, II, 647-649.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe (Bennâ), VII, 154-155.
Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-nihâye (nşr. Ali Şîrî), Beyrut 1408/1988, III, 84, 85, 114; VI, 370.
İbn Hacer, el-İṣâbe, IV, 336-337.
Ahmed Halîl Cum‘a, Nisâʾ min ʿaṣri’n-nübüvve, Beyrut 1412/1992, II, 97-105.