TOGO - TDV İslâm Ansiklopedisi

TOGO

Bölümler İçin Önizleme
Madde Planı
  • 1/2Müellif: MERAL AVCIBölüme Git
    Gine körfezinin kuzeyinde yer alan Togo doğuda Benin, kuzeyde Burkina Faso, batıda Gana ile sınırlanmıştır; güneyinde bulunan Gine körfezindeki kıyısı...
  • 2/2Müellif: AHMET KAVASBölüme Git
    II. TARİH Togo adı, Alman sömürgeciliği döneminde küçük bir kıyı köyünün adının verilmesiyle ortaya çıkmıştır. Togo’nun sömürge öncesi tarihi komşu ül...
1/2
Müellif: MERAL AVCI
TOGO
Müellif: MERAL AVCI
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2012
Erişim Tarihi: 08.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/togo#1
MERAL AVCI, "TOGO", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/togo#1 (08.11.2024).
Kopyalama metni

Gine körfezinin kuzeyinde yer alan Togo doğuda Benin, kuzeyde Burkina Faso, batıda Gana ile sınırlanmıştır; güneyinde bulunan Gine körfezindeki kıyısı sadece 56 kilometredir. Yüzölçümü 56.785 km2, nüfusu yaklaşık 7 milyondur (2010 tah.). Uzun yıllar Fransız Togosu olarak bilinen ülke bağımsızlığını 1960’ta kazanmıştır. Resmî adı République Togolaise, başşehri Lomé (2006’da 750.000), diğer önemli şehirleri Sokodé (111.200), Kara (104.900), Atakpamé (77.300) ve Dapaong’dur (53.600).

I. FİZİKÎ ve BEŞERÎ COĞRAFYA
Ülke kuzeyden güneye doğru gittikçe alçalan bir plato görünümündedir. Yükseltisi 500 m. dolayında olan, genellikle kum taşından meydana gelen kuzeydeki saha Volta’nın kolu Oti tarafından sulanır. Bu sahanın güneyinde volkanik kayaçların ve kuvarsitlerin meydana getirdiği kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan sert kütleyi Mono ve Ogou nehirleriyle kolları yarmaktadır. Bu sert kütlenin güney kesiminde Togo’nun en yüksek dağı Agou (Pic Baumann, 986 m.) yer alır. Ülkenin güneyde kalan kısmı Lomé havzası olarak bilinir. Dar bir şerit halinde alçak kumul tepelerinin şekillendirdiği bu kıyılarda bulunan çeşitli büyüklükteki göllerin en büyüğü Togo gölüdür (51 km2).

Kuzey-güney eksenindeki ince-uzun ülkede kuzeyden güneye gidildikçe iklim şartlarında belirgin değişiklikler ortaya çıkar; bu şartlar aynı zamanda çeşitli ekolojik kuşakların da ortaya çıkmasına yol açar. En kuzeyde savan ikliminin hâkim olduğu kuşak vardır. Bu sahalarda haziran-ekim arasında yağışlı, kasım-mayıs arasında kurak bir dönem söz konusudur. Savan alanlarında yağış miktarları 800-1000 mm. arasında değişir. Kurak dönemde sıcaklıklar 17-39 °C, yağışlı dönemde ise 22-34 °C’ler arasında seyreder. Savan vejetasyonu akarsu boylarında yerini galeri ormanları denilen yoğun orman topluluklarına bırakır. Daha güneyde görülen yağışlı mevsim nisan-ekim, “harmattan” adı verilen ve Büyük Sahrâ’nın güneyinden esen kurutucu rüzgârlarla belirginleşen kurak mevsim ekim-mart arasındadır. En kuzeydeki bu alanın daha güneyindeki yağışlı mevsim ise mayıs-ekim dönemini kapsar ve yıllık yağış miktarı 1200-1500 mm. arasında değişir. Yağış miktarı bu kuşağın batı kesiminde yükseltiye bağlı olarak daha da artar, ayrıca mevsimin süresi de uzar. En güneyde ise subtropikal iklim şartları hâkimdir.

Kuzeyden kıyı kesimlerine kadar olan sahalarda orman toplulukları, büyük ölçüde tarımsal faaliyetler (özellikle kahve, kakao, pamuk ve palmiye gibi sanayide kullanılan türlerin yetiştirilmesi) ve ekonomik değer taşıyan ağaçların yasa dışı yollardan kesilmesi gibi sebeplerle büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Bugün doğal ormanların önemli bir kısmı kaybolmuş durumdadır. Togo’nun florasına 1500’den fazla bitki kayıtlıdır ve bunların ancak % 45 kadarı doğaldır; geriye kalanlar ülkeye çeşitli yollarla gelmiş bitkilerdir. Çok sayıdaki doğal bitki de nesli tehlike altında olan ve ender bulunan türlerden kabul edilmektedir. Sayısı elliyi geçen bu bitkiler arasında lannea welwitschii, cordia platythyrsa ve ficus anomani gibi ağaç türleri ve dennettia tripetala, diospyros elliotii, pavetta mollis gibi çalı türleriyle çok sayıda liyan (sarılıcı bitki) vardır. Afzelia africana, aningeria altissima, khaya anthotheca ve pterocarpus mildberaedii büyük oranda tahrip edilmiş ağaçlara örnektir.

Togo’nun 1950 yılında 1,3 milyon olan nüfusu 1980’de 2,7 milyona, 2000’de 5,2 milyona ve 2005 yılında 6 milyona çıkmış, 2010’da yaklaşık 7 milyona ulaşmıştır. Kilometrekareye ortalama 123 kişi düşer ve nüfusun yoğunluğu kuzeyden güneye doğru artar. Yaklaşık % 42’si şehirlerde, % 58’i kırsal kesimde yaşayan nüfusun % 99’u, çoğunluğu Ewe, Mina ve Kabyé kabile gruplarına dahil otuz yedi Afrika kökenli kabileden meydana gelmektedir. Yerel dinlere inananların oranı % 51 iken hıristiyan nüfusun payı % 29 ve müslüman nüfusun payı ise % 20’dir. Resmî dilin Fransızca olduğu Togo’da Ewe, Mina ve Kabyé kabilelerinin dilleri de konuşulmaktadır. Kişi başına millî gelir 900 Amerikan doları düzeyindedir (2009). Gayri sâfi millî hâsılanın % 47,4’ü tarım, % 25,4’ü sanayi, % 27,2’si hizmet sektöründen elde edilmektedir. Nüfusun % 65’i tarım, % 5’i sanayi, % 30’u hizmet sektöründe çalışmaktadır.

İş gücünün yaklaşık % 65’inin tarımdan geçimini sağladığı ülkede ticarî veya geçim tipi tarımsal üretim yapılmaktadır. Toprakların % 44,2’si tarıma uygun olmakla birlikte bunun sadece 70 kilometrekaresi sulanabilir arazidir. Ekonomik açıdan önem taşıyan başlıca ürünlerin arasında toplam ihracatın % 40’ını oluşturan kakao, kahve ve pamuk başta gelmektedir. Bunların dışında sırayı yam (Hint yer elması), kassava (manyok), mısır, fasulye, çeltik ve darı alır. Bazı temel gıda maddeleri ithal edilmektedir. Ülkede daha çok küçükbaş hayvancılık gelişmiştir. 1971-2007 yılları arasında meydana gelen iki büyük kuraklık yaklaşık 550.000 kişiyi, aynı dönemde meydana gelen altı büyük sel ise 400.000 kişiyi etkilemiştir. Ekonomisinin büyük ölçüde tarıma dayanması ülkenin kuraklık ve sel felâketlerinden daha fazla zarar görmesine yol açmaktadır. En önemli doğal kaynakları fosfat, kireç taşı ve mermer olan Togo dünyanın dördüncü büyük fosfat üreticisidir. Zengin fosfat yatakları Togo gölü yakınlarında bulunur. Sanayinin büyük kısmı fosfat madenciliğine dayanmaktadır. Sanayi tesisleri başşehir Lomé çevresinde kümelenmiştir. Bunun yanında tarımsal ürünlerin işlenmesi ve içecek sanayii ile çimento ve tekstil diğer sanayi kollarını oluşturmaktadır; el sanatları da gelişmiştir.

İhracatın yaklaşık dörtte biri komşu ülkelere gerçekleştirilmektedir. En fazla ihracat yapılan ülkeler Nijerya, Mali, Burkina Faso, Hindistan ve Gana’dır. Pamuk, çimento, fosfat, kakao ve kahve başlıca ihraç; makine ve teçhizat, temel gıda maddeleri ve petrol ürünleri ithal mallarını oluşturmaktadır. Togo’nun özellikle petrol ve doğal gazdan yoksun olması enerji kaynakları açısından dışa bağımlı kalmasına yol açmıştır. En çok mal aldığı ülkeler Çin, Fransa, Hindistan, Hollanda ve İngiltere’dir. Ulaşım sekiz havaalanı yanında 532 km. demiryolu hattı ve yaklaşık üçte ikisi toprak yollardan meydana gelen 7520 km. karayolu ile gerçekleştirilmektedir. Ayrıca yağışlı mevsimde, ülkenin en önemli su kaynağını da oluşturan Mono nehrinin 50 kilometrelik kısmında taşımacılık yapılmaktadır. Başlıca liman Togo’dan başka Mali, Burkina Faso ve Nijer gibi denize kıyısı bulunmayan ülkelerin de yararlandığı Lomé’dir.


BİBLİYOGRAFYA

Demographic Effects of Economic Reversals in Sub-Saharan Africa, Washington 1993.

Aydoğan Köksal, Afrika Genel ve Ülkeler Coğrafyası, Ankara 1999, s. 236-241.

A. K. Johnson v.dğr., “Le bassin sédimentaire à phosphates du Togo (Maastrichtien-Eocène): Stratigraphie, environnements et évolution”, Journal of African Earth Sciences, XXX/1 (2000), s. 183-200.

Y. Agbossoumonde v.dğr., “Metamorphic Evolution of Neoproterozoic Eclogites from South Togo (West Africa)”, a.e., XXXIII/2 (2001), s. 227-244.

G. Daclaux v.dğr., “The Mafic Layered Complex of the Kabyé Masif (North Togo and North Benin): Evidence of a Pan-African Granulitic Continental Arc Root”, Precambrian Research, sy. 151 (2006), s. 101-118.

K. Kokou v.dğr., “Considering Sacred and Riverside Forests in Criteria and Indicators of Forest Management in Low Wood Producing Countries: The Case of Togo”, Ecological Indicators, VIII, New York 2008, s. 158-169.

P. Y. D. Costa v.dğr., “Biostratigraphy and Geodynamic Impact in the Uppermost Part of the Northeastern Coastal Basin of Togo”, Comptes Rendus Palevol, VIII (2009), s. 511-526.

African Statistical Yearbook (2010). African Development Bank Group, African Union ve Economic Commission for Africa. http://www.uneca.org/eca_programmes/policy_analysis/statistics/docs/asyb2010/ADB_ Yearbook_2010_web.pdf. 24.10.2010.

“World Population Prospect: The 2008 Revision”, United Nations Department of Economic and Social Affairs of the United Nations Secretariat/Population Division. Population Database, http://esa.un.org/unpp/p2k0data.asp 11.04.2010.

Maddenin bu bölümü TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2012 yılında İstanbul’da basılan 41. cildinde, 210-212 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
2/2
Müellif: AHMET KAVAS
TOGO
Müellif: AHMET KAVAS
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2012
Erişim Tarihi: 08.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/togo#2
AHMET KAVAS, "TOGO", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/togo#2 (08.11.2024).
Kopyalama metni

II. TARİH
Togo adı, Alman sömürgeciliği döneminde küçük bir kıyı köyünün adının verilmesiyle ortaya çıkmıştır. Togo’nun sömürge öncesi tarihi komşu ülkelerin tarihi içinde kaybolmuş gibidir. Komşu ülkelerde yaşayan, etnik kökeni farklı pek çok zenci kabilesi ülkenin çeşitli bölgelerine göç etmiş, bir kısmı birbiriyle karışmış, bazıları da müstakil halde yaşıyordu. Sömürgeci devletlerden buraya ilk olarak XV. yüzyılın sonlarında Portekizliler geldi. Onların gelişinden itibaren sahiller köle yakalama, toplama ve ihraç için kurulan karakollarla dolmaya başladı. Bu durum yaklaşık beş asır sürdü. Bu yüzden Togo ve Gana sahilleri Köle Sahili diye isimlendirildi. İlk defa 1626’da, daha sonra 1787’de Togo sahillerine gelen Fransızlar, Anécho’da bir askerî üs kurmakla birlikte bölgeyi ancak 1865-1883 yılları arasında kontrolleri altına alabildiler. Lomé şehrini kuranlardan Octavio Olympio burasını köle ticareti için önemli yerlerden biri haline getirdi.

Togo’nun Atlas Okyanusu sahilleri, Avrupa devletlerinin XVI-XIX. yüzyıllar arasında Batı Afrika’da en fazla köle ticareti yaptıkları bölgelerden birini teşkil etmekteydi. 1856’dan itibaren Togo sahil bölgesine ilgi duyan Almanya, 1884 yılında Togo gölü civarındaki kabile reislerinden III. Mlapa ile bir himaye anlaşması imzaladı ve 1885’te Berlin’de yapılan, kıtanın sömürgeci ülkeler arasında paylaşılmasının görüşüldüğü Afrika Konferansı’nda Togo Almanya sömürgesi kabul edildi. Ancak I. Dünya Savaşı’nda İngiltere ve Fransa burayı hâkimiyetleri altına almak için harekete geçtiler. 1914’te Alman sömürgeciliğine son verilerek doğu tarafı Fransa’ya, batısı Gana adıyla İngiltere’ye kaldı. 1922’de Milletler Cemiyeti tarafından Fransa ve İngiltere’nin mandası onaylandı. 1946’da halkın kendi kendini yönetme şartlarının oluşturulmasını öngören San Francisco Antlaşması’na göre Birleşmiş Milletler vesâyet rejimi yürürlüğe kondu. Bu süreçte bağımsızlık çalışmaları başladı ve siyasî partiler kuruldu. 30 Ağustos 1956’da Togo Özerk Cumhuriyeti ilân edilirken 1957’de yapılan halk oylaması sonucu İngiltere sömürgesi olan bölge Gana’ya ilhak edildi. Ülkede yetkiler yavaş yavaş Togolular’ın eline geçti ve 1958’deki seçimlerin ardından başbakanlığa Togo Bağımsızlık Hareketi önderlerinden Togo Birlik Komitesi lideri Sylvanus Olympio getirildi; 27 Nisan 1960 tarihinde bağımsızlık ilân edildi.

1961 seçimlerinden sonra başkanlık sistemine geçildi ve Sylvanus Olympio ülkenin ilk başkanı seçildi. Fakat 13 Ocak 1963 tarihinde bir askerî darbeyle öldürüldü. Bağımsızlık sonrası ülkenin ilk başbakanı olan ve Fransa tarafından desteklenen Nicolas Grunitzky seçimleri kazanıp devlet başkanlığını elde etti. Aynı yıl yürürlüğe giren anayasayla yeni bir meclis kuruldu. Ancak 1967 yılında Genelkurmay Başkanı Etienne Gnassingbé Eyadéma askerî darbeyle yönetime hâkim oldu ve siyasî partileri kapattı. 1979’da hazırlanan yeni bir anayasa ile ülkede tek partili sisteme geçildi. Yapılan ilk seçimde Eyadéma devlet başkanı seçildi. 1986’daki seçimleri de kazandı; 1990 yılında muhalefetin yönlendirdiği gösteriler karşısında muhalefetten Joseph Koku Koffigoh’u başbakan tayin etmek zorunda kaldı. 1992’de yeni anayasa düzenlenerek gergin ortam yumuşatılmak istendi. Eyadéma muhalefetin boykot ettiği 1993 seçiminde üçüncü defa devlet başkanlığına getirildi. 1998 ve 2003 yıllarındaki seçimleri de kazanan Eyadéma’nın başkanlık görevi 2005 yılında ölümüne kadar devam etti. Yerine bir oldubittiyle oğlu Gnassingbé’nin geçmesi üzerine muhalefet ve Afrika Birliği buna karşı çıkınca başlayan karışıklıklar yüzünden istifa etmek zorunda kaldı. Yerine geçici olarak müslüman meclis başkanı el-Hâc Abbas Bonfoh getirildi. 25 Nisan 2005 tarihindeki seçimleri tartışmalı bir şekilde Gnassingbé’nin kazanması üzerine ülkede büyük karışıklıklar çıktı ve resmî rakamlara göre 500, Togo İnsan Hakları Örgütü’ne göre 800 kişi öldü, 40.000 Togolu komşu ülkelerden Benin ve Gana’ya sığındı. Ortalık yatışınca 3 Mayıs 2005 tarihinde yeni devlet başkanı görevine başladı. 2010 yılı Şubat ayında yapılan devlet başkanlığını ikinci defa kazanan Faure Gnassingbé halen görevini yürütmektedir. Avrupa Birliği bu gelişmeler üzerine on üç yıldır ülkeye karşı uyguladığı ambargoyu kaldırdı.

III. ÜLKEDE İSLÂMİYET
Günümüz Afrika ülkeleri içinde İslâmlaşma’nın en yeni olduğu ülkelerden biri olan Togo’ya İslâmiyet XVII. yüzyılda çevre ülkelerinden kuzey, doğu ve batı sınırlarından buraya göç eden müslüman âlimler ve tüccarlar vasıtasıyla girdi. Kuzeyden Mali ve Nijer’den Mandingler’in farklı kollarıyla Nijerya’dan gelen Hevsâ ve Yorubalar buradaki İslâm toplumunun ilk çekirdeğini meydana getirdi. Togo’nun batısındaki Fildişi Sahili ve Gana üzerinden gelen müslümanlar Mango şehri ve çevresine yerleştiler. Müslüman göçmenlerin içinde en kalabalık grubu Nijerya’dan gelen Yoruba ve Nago kabileleri teşkil ediyordu. Bu kabileler daha ziyade güneydeki sahil şeridini ve özellikle başşehir Lomé’yi tercih ettiler. Lomé Merkez Camii bunların oturduğu mahallede inşa edilmişti. Bu kabilelerin ardından gelen Hevsâlar da Zongo denilen kendilerine mahsus bölgeye yerleştiler. Lomé’de son altmış yılda cuma namazı kılınan 110 kadar cami inşa edildi; bu sayı her yıl artmaktadır.

Togo göç almaya devam etti. Fildişi Sahili’nden Tchokossi, Burkina Faso’dan Gurma, Nijer’den Cerma ve Nijerya’nın Nijer havzası ile diğer bölgelerinden gelen Hevsâlar, Fûlânîler ve Yorubalar en kalabalık müslüman kitleleri oluşturdu. Togo’nun kuzeyindeki putperest kabileler, komşuları Gana’daki Dagomba ve Mamproussi müslüman emirliklerin halkından etkilendiler. Bölgede İslâm’ın yayılmasında Hevsâ tüccarları ve Fûlânî çobanlarının da etkisi vardır. XVIII. yüzyılda Bilâdüssûdan’dan gelen tüccarlar, ticaret yolları güzergâhlarındaki yerleşim yerlerinde kendilerine mahsus mahalleler kurup buradaki yerli kadınlarla evlendiler. Togo yerlileri içinde Tchokossi, Basari ve özellikle Kotokoli etnik gruplarının büyük kısmı İslâm’ı kabul etti. Kotokoliler’in Bilâdüssûdan’dan gelmiş oldukları ihtimali de kuvvetlidir. Ülkenin kuzeyindeki bölgede Sokodé ve civarında yaşayan ve Tem diye isimlendirilen Kotokoliler dindarlıklarıyla meşhurdur. Onlar sayesinde bölgede İslâmiyet yayıldı ve çok sayıda cami yapıldı. Togo topraklarında bilinen ilk cami İslâm’ı kabul eden Kotokoli Kralı II. Uro Jobo tarafından 1820 yılında inşa edildi. Bütün Kotokoliler’in İslâm’a girmesi hususundaki teşebbüsü sebebiyle şiddetli bir animist direnişiyle karşılaşan kralın 1875’te ölümü üzerine yerine geçen III. Uro Jobo, direnişin isyan ve iç savaşa dönüşmesiyle İslâmiyet’i terkettiğini açıklamak zorunda kaldı. Müslümanlarla animistler arasındaki mücadele sömürgecilik döneminde de sürdü. Kotokoli Kralı III. Uro Jobo 1959’da devlet başkanı Sylvanus Olympio tarafından tahtından indirildi. Günümüzde otuz üçü Sokodé şehir merkezinde olmak üzere bölgede 150’nin üzerinde cami bulunmaktadır. 1970’li yılların başında Togo’daki müslümanların neredeyse üçte ikisine yakını ülkenin kuzeyinde yaşamaktaydı.

Ülkede İslâm’ın yayılışı Alman ve Fransız sömürgeciliği döneminde devam etti. Komşu ülkelerden gelen göçmenlerle birlikte müslüman nüfus kırk beş yılda yaklaşık üç kat arttı. Müslüman önderlerden yardım gören Fransız idarecileri başta Sokodé ve Lomé olmak üzere pek çok şehirde cami yapılmasına izin verdiler ve maddî destekte bulundular. Komşu ülkelerden müslüman göçü bağımsızlık sonrasında da sürdü. Arap ülkelerinin burada diplomatik temsilcilikler kurması da müslüman sayısının artmasına yardımcı oldu. 1963 yılında Togo Müslümanları Birliği’nin kurulması, İslâmiyet’in resmî dinler arasında tanınması, cuma vaazının Togo Radyosu’ndan yayımlanması ve müslümanların itibarlı toplum kabul edilmesi Togo’da statülerini güçlendirdi. 1969’da Gana’da yaşanan iç karışıklık yüzünden Togo’ya iltica eden 600.000 kişi arasında çok sayıda müslüman vardı.

Bağımsızlık ilân edildiğinde 1.545.585 olan ülke nüfusunun 134.370’i müslümandı. Müslümanların sayısı on yıl içinde 330.000’e ulaştı. Aradaki fark İslâm’ın yayılma hızını açık biçimde göstermektedir. Müslümanların ülke içindeki dağılımı farklılık arzetmektedir. Bunların toplam nüfusa oranı ülkenin orta kısmında % 39, kara bölgesinde % 18, yüksek yaylalarda % 16,8, Savana bölgesinde % 14, sahil şeridinde % 12 civarındadır. Bazı istatistiklere göre Nijerya’dan göç eden Hevsâlar’ın % 96’sı, Fûlânîler’in % 86’sı, yerlilerden Kotokoliler’in % 95,5’i, Tchambalar’ın % 95,2’si, Yorubalar’ın % 79’u, Mossiler’in % 71,6’sı, Nagolar’ın % 66,9’u, Yangalar’ın % 54,3’ü, Tchokossiler’in % 41,1’i ve Basariler’in % 16’sı müslümandır. 1980 yılında ülkedeki müslümanların oranı % 15 civarında verilirken 2008’de bu oran Togo Müslümanları Birliği tarafından % 35 olarak ifade edilmektedir.

Müslümanların en yoğun bulunduğu şehirlerin başında İslâm’ın bu ülkedeki beşiği sayılan Sokodé gelmektedir ve İslâmlaşma’nın başladığı ilk şehir olması bakımından ayrı bir özelliğe sahiptir. Bunu 35 km. doğusundaki Tchamba, 50 km. kuzeyindeki Bafilo ve yine 200 km. kuzeydeki Mango ve Dapaong takip etmektedir. Ülkenin güneyinde yayılma oranı düşüktür; Lomé ile Atakpamé’de yaşayan müslüman nüfusu daha çok kuzeyden ve çevre ülkelerinden gelen göçmenler meydana getirmektedir. Onların yaşadığı semtler, Nijerya’dan gelen Hevsâlar’ın dilinden alınan ve daha sonra Togo’ya dışarıdan gelenlerin yaşadığı mahallelerin ismi haline gelen Zongo adını taşımaktadır. Lomé son elli yılda önemli bir ticaret ve iş merkezi olmasının avantajıyla yeni inşa edilen camileri, Kur’an kursları, medreseleri ve kütüphaneleriyle müslümanların yoğunlukla bulunduğu en önemli şehir haline geldi.

Togo’da İslâm’ı temsil eden en mühim kuruluş, ülkedeki müslümanların kültürel seviyelerini yükseltmek amacıyla 27 Eylül 1963 tarihinde kurulan Togo Müslümanları Birliği’dir (Union des Musulmans du Togo [UMT]). Birliğin başlıca faaliyetleri müslümanlar arasında beraberliği sağlamak, Kur’an okullarını geliştirmek, camiler inşa etmek ve hac seferleri tertiplemektir. 1970’te Togo Müslümanları Birliği’nin başkanlığına getirilen Idrissou Noumani 1972 yılındaki siyasî karışıklığın giderilmesinde önemli rol üstlenen siyasî büronun başkanlığını yaptı. Birliğin başkanlığını 2007’den itibaren Inoussa Bouraima yürütmektedir. Onun açıklamalarına göre 6 milyonu aşan ülke nüfusunun üçte biri müslümandır. Togo Müslümanları Birliği, Suudi Arabistan ve Küveyt’in katkılarıyla önce Lomé, Palimé ve Sokodé’de üç Kur’an okulu açtı. Arapça ve dinî bilgiler öğretmenleri Mısır’dan getirildi. Birliğin en meşhur yöneticilerinden olan Muhammed Belly, Arap ülkeleriyle münasebetleri arttırdı ve 1962-1972 yıllarında Mısır ve Fas’a seksen iki öğrenci gönderildi. Bunların geri dönüşleri ülkede ilmî seviyesi yüksek nesiller yetişmesine vesile oldu. Ancak bu teşkilât hükümete verdiği kuvvetli destek sebebiyle son yıllarda bazı eleştirilerin hedefi haline geldi. Togo’da en fazla müntesibi bulunan Ticâniyye tarikatı ülkede İslâm’ın yayılmasında önemli rol oynadı. Tarikat önderleri, iktidara karşı uyumlu tavırları sayesinde müslümanların baskıdan uzak kalmasını sağladılar. Kādirîler ise özellikle Dapaong ve çevresinde kalabalıktır. Senegalli mutasavvıf İbrahima Nyass’ın Terbiye isimli tarikatı Sokodé’de epeyce yaygındır. Ancak bu tarikatlardan hiçbirinin müslümanların geneli içinde fazla rağbet kazanmadığı, bunun başlıca sebebinin Togo Müslümanları Birliği’nin tarikatlara karşı menfi bir tavır takınması olduğu söylenmektedir.

Müslümanların en tanınmış siyasî şahsiyetlerinden Fousseni Mam, bağımsızlık öncesinde kurulan Nicolas Grunzitky hükümetinde İçişleri bakanlığına getirildi ve ardından Gnassingbé Eyadéma’nın hükümetlerinde başka bakanlıklarda bulundu. Diğer önemli bir şahsiyet, Gnassingbé Eyadéma’nın ölümü üzerine geçici devlet başkanlığına getirilmesi gerektiği halde ülke dışında bulunduğu için bundan mahrum bırakılan Meclis Başkanı Fambaré Ouattara Natchaba’dır. Ülkeye dönmesine izin verilmeyen Natchaba, Benin’e sığınmak zorunda kaldı. Eyadéma’nın oğlu Faure Gnassingbé babasının makamına oturabilmek için kendisini meclis başkanı seçtirdiyse de muhalefetin karşı çıkması üzerine meclis başkanlığına Natchaba’nın yardımcısı el-Hâc Abbas Bonfoh getirildi. Alman sömürgeciliği döneminde Togo’nun en etkileyici simalarından biri İmam İmoru denilen el-Hâc Ömer b. Ebû Bekir idi ve bu dönemde ülkede mevcut dört caminin başimamı kabul ediliyordu. Modjolobo adıyla tanınan el-Hâc Bukari’nin tebliğ faaliyetleri de etkili oldu. Ancak 1946 yılında bir misyonere karşı yapılan taşkınlık sebebiyle tutuklandı ve 1961’de hapishanede öldü.

Togo Müslümanları Birliği tarafından Lomé, Kara, Sokodé, Tchamba, Bafilo, Mango, Kpalimé ve Dapaong’da inşa edilen sekiz medresenin yanı sıra Arapça ve Fransızca eğitim veren okullar bulunmaktadır. Ayrıca Libya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin katkılarıyla Lomé İslâm Kültür Merkezi, İslâm Kalkınma Bankası tarafından da bir İslâmî eğitim kompleksi inşa edildi. İslâm Konferansı Teşkilâtı’nın 1974 yılı Şubat ayında Lahor’da, aynı yılın haziran ayında Kuala Lumpur’da yapılan toplantılarında temsil edilen Togo 1997’de İslâm Konferansı Teşkilâtı’na resmen üye oldu.


BİBLİYOGRAFYA

J. M. Cuoq, Les musulmans en Afrique, Paris 1975, s. 229-235.

R. Delval, Les musulmans au Togo, Paris 1980, tür.yer.

P. Clarke, West Africa and Islam, London 1982, s. 174-175.

B. G. Martin, “Les tidjanis et leurs adversaires: développements récents de l’islam au Ghana et au Togo”, Les ordres mystiques dans l’Islam: Cheminements et situation actuelle (ed. A. Popovic – G. Veinstein), Paris 1985, s. 283-291.

J.-C. Barbier – B. Klein, Sokodé: Ville multicentrée du Nord-Togo, Paris 1997, s. 78-87.

J.-C. Barbier, “El-Hadj Bukari dit «Modjolobo» ou la guerre des fétiches à Sokodé”, Islam et sociétés au sud du Sahara, sy. 5, Paris 1991, s. 73-102.

L. Ph. Bolouvi, “Les apports linguistiques et culturels arabo-islamiques dans les langues du Togo”, La civilisation islamique en Afrique de l’ouest communications du symposium international (ed. S. Dieng), İstanbul 1999, s. 387-393.

D. Westermann, “Die Verbreitung des Islam in Togo und Kamerun”, , II/4 (1914), s. 188-279.

K. S. Sidza, “Islam in Togo: Evolution and Expansion of Islam in Togo”, Bulletin on Islam and Christian-Muslim Relations in Africa, VII/1, Birmingham 1989, s. 1-12; VII/2 (1989), s. 1-26.

a.mlf., “l’Islam et les relations islamo-chrétiennes au Togo”, Islamochristiana, XXIV, Roma 1998, s. 103-135.

H. Weiss, “German Images of Islam in West Africa”, Sudanic Africa, sy. 11, Bergen 2000, s. 53-93.

Comi M. Toulabor, “Togo”, , X, 598-600.

Behcet Muhammed, “Tûġū”, el-Mevsûʿatü’l-ʿArabiyye, Dımaşk 2003, VII, 157-162.

Maddenin bu bölümü TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2012 yılında İstanbul’da basılan 41. cildinde, 212-214 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER