https://islamansiklopedisi.org.tr/ibn-ebu-hayseme
185’te (801) Bağdat’ta dünyaya geldi. 205’te (820) doğduğu da söylenmektedir (İbn Hacer, I, 174). Horasan’ın Nesâ beldesinden geldiği bilinen ailesinin Türk asıllı olduğu tahmin edilmektedir (bk. EBÛ HAYSEME, Züheyr b. Harb). Bağdat’ta büyüdü ve ilk derslerini babasından aldı. Babası onu küçük yaştan itibaren Yezîd b. Hârûn gibi dönemin önde gelen âlimlerinin derslerine götürdü. Yahyâ b. Maîn ile Ahmed b. Hanbel’den hadis, Mus‘ab b. Abdullah ez-Zübeyrî’den nesep ilmi, Medâinî’den tarih, İbn Sellâm el-Cumahî’den edebiyat okudu. Ayrıca Ebû Nuaym Fazl b. Dükeyn, Mansûr b. Seleme el-Huzâî, Mûsâ b. Dâvûd ed-Dabbî, Ebû Seleme et-Tebûzekî, Affân b. Müslim, Halef b. Hişâm, Ali b. Ca‘d ve diğerlerinden hadis dinledi. Bunlar arasında en çok Yahyâ b. Maîn’den hadis rivayet etti. Kendisinden de başta oğlu hadis hâfızı Ebû Abdullah Muhammed olmak üzere Kāsım b. Asbağ, İbn Ebû Dâvûd, Muhammed b. Ahmed el-Hakîmî, İsmâil b. Muhammed es-Saffâr, Muhammed b. Mahled ve Ebü’l-Kāsım el-Begavî gibi kişiler rivayette bulundular. Fıkıh, tarih, nesep, şiir ve edebiyat alanlarında önemli bir yere sahip olan İbn Ebû Hayseme’nin hadis rivayetindeki güvenilirliği konusunda muhaddisler ittifak etmiş, Dârekutnî ve Hatîb el-Bağdâdî onu sika olarak vasıflandırmış, tabakat kitaplarında râviler hakkındaki görüşlerine yer verilmiştir. Bazı kaynaklarda İbn Ebû Hayseme’nin müstakil bir fıkhî mezhebi olduğu ve kendisine Kaderiyyecilik isnat edildiği belirtilmişse de (Yâkūt, III, 37; İbn Hacer, I, 174) bu konuda yeterli bilgi bulunmamaktadır. İbn Ebû Hayseme Cemâziyelevvel veya Şevval 279’da (Ağustos 892 veya Ocak 893) Bağdat’ta vefat etti.
Eserleri. 1. et-Târîḫu’l-kebîr. Zengin bir muhtevaya sahip olduğu, sonraki müelliflerin çokça faydalandığı bilinen eser büyük boy on iki cilt olup (Kettânî, s. 262) Hatîb el-Bağdâdî, konusunda bu eserden daha faydalı bir kitap görmediğini söylemektedir. İbn Ebû Hayseme, oğlu Muhammed’den de yardım görerek yazdığı ve râvileri cerh ve ta‘dîl ettiği bu eserini bütün halinde rivayet etmeye özen göstermiş, pek çok kimseye onu rivayet etme izni vermiştir. Ebü’l-Kāsım el-Begavî eseri müellifinden semâ yoluyla almış, Endülüslü muhaddis İbn Hubeyş tarafından tamamının veya büyük bir kısmının ezberlendiği ifade edilmiştir (EI2 [İng.], III, 803). Eserin çok eski bir nüshasından bazı parçalar Medine’de Mahmûdiye (Usûlü’l-hadîs, nr. 26) ve Fas’taki Karaviyyîn (nr. 244, 8 ve 9. kısımlara ait 10 varak; ayrıca bk. Şâkir Mustafa, I, 223) kütüphanelerinde bulunmaktadır.
2. Târîḫu ruvâti’l-ḥadîs̱. Kâtib Çelebi bu eserin Buhârî’nin et-Târîḫ’ine benzediğini kaydetmektedir.
3. Kitâbü Aḫbâri’ş-şuʿarâʾ. Günümüze gelip gelmediği bilinmeyen eser Merzübânî’nin el-Müveşşaḥ’ının önemli kaynaklarından biridir.
İbn Ebû Hayseme’nin Kitâbü’l-İʿrâb (Aʿrâb), Kitâbü’l-Bir, Kitâbü’l-Müntemîn, Veṣâya’l-ʿulemâʾ ʿinde’l-mevt adlarında başka eserleri bulunduğu da zikredilmiştir.
BİBLİYOGRAFYA
İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Teceddüd), s. 48, 123, 256, 286.
İbn Hibbân, es̱-S̱iḳāt, VIII, 55.
Hatîb, Târîḫu Baġdâd, IV, 162-164.
İbnü’l-Cevzî, el-Muntaẓam, V, 139.
Yâkūt, Muʿcemü’l-üdebâʾ, III, 35-37.
İbnü’l-Ebbâr, Tekmile (nşr. F. Codera), Madrid 1789, II, 574.
Zehebî, Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, II, 596.
a.mlf., Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XI, 492-494.
Safedî, el-Vâfî, VI, 376-377.
İbn Hacer, Lisânü’l-Mîzân, I, 174.
İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, III, 83.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 276, 295.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 51.
Brockelmann, GAL Suppl., I, 272.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, I, 227.
Sezgin, GAS, I, 319-320.
Şâkir Mustafa, et-Târîḫu’l-ʿArabî ve’l-müʾerriḫûn, Beyrut 1983, I, 223-224.
Salih Tuğ, Züheyr b. Harb ve Kitâbü’l-İlm Adlı Eseri, İstanbul 1984, s. 14-16.
Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe (Özbek), s. 262, 320, 353.
M. Yaşar Kandemir, Mevzû Hadisler, İstanbul 1997, s. 103-104.
Ch. Pellat, “Ibn Abī K̲h̲ayt̲h̲ama”, EI2 (İng.), III, 687.
D. M. Dunlop, “Ibn Ḥubaysh”, a.e., III, 803.
Ebü’l-Feth Hakîmiyân, “İbn Ebî Ḫays̱eme”, DMBİ, II, 647.